Hoşgeldin Ey Şehr-i Ramazan

 

ramazan ayı

 

Susuzlukların ırmak olduğu günümüze kutla geldin, hoş geldin ey!

Zamanlar güzeli ey, kut yağdırmaya bahçemize hoş geldin!

Mü’minleri handân; mücrimleri giryan edendin sen! Ve şeytanı sûzân; inkarcıyı perişân edendin!.. Hoş geldin!..

Gufranımızdın, bağışlanmamızdın… Hoş geldin!.. Kitab’ımız, sadakamızdın… Hoş geldin!.. Selamımız ve salavatımızdın… Hoş geldin!..

Cihânârâ cihân içindedir arâyı bilmezler

O mâhîler ki derya içredir deryâyı bilmezler

Hatırası kora dönmüş uzak bayramların gülümseyişleriyle tutup ellerimizden iftar sevinçlerine karıştır aminlerimizi; çoğalttıkça çoğalt tazarruları gül dudaklarda.

İki sevinç arasında, bunda ve ötede müjdelenen iki sevinç arasında bir alev gibi yak ruhumuzu ve bir anda yansın amel defterlerimizin kara sayfaları.

Azrail tabaklarımıza bırakmadan ölümü hakiki oruçların iftarına ulaştır bizi. Terk ettiğimiz nimetlerini iftar sofrasında melekler koysun önümüze ve gönül kandilinin pasını temizlesin feriştehler.

Tenha sokaklarda oruçsuz ve neşesiz koyma zamanı ve dağların yamaçlarında eserken gurub, uyuyan yelkenlilerimizi uyandır.

Yakınında duralım zeytin dallarının ve bir zeytin ile varalım kırkıncı kapıya. Aynı dakikada düğümlenen zamanı paylaştır aramızda; aynı düğümde bağlanalım İrem denklemlerine.

Onbir ayın sultanı, onikincim; muradım, mutluluğum, hoş geldin!.. Çifte sevince tek nimet; iki güzele bir âşık; gel, iyileştir içimizdeki yarayı…

Maah ey! Aydınlat kara düşüncelerimizi, barış getir, esenlik serp dünyamıza. Çığlıklar feryâda karışmasın çağında, mazluma imdâd, mü’mine dâd erişmesin hem!.. Gülümse bize…

İskender Pala

 


 

Bir cevap yazın